“Ek kaynak çabası değil, envanter temizliği”
Karahasan: Altını çizerek söylüyorum; bu bir envanter temizliğidir. İl Özel İdaresi’ne kaynak sağlama çabası asla değildir. Şu anda İl Özel İdaresi’nin buna da ihtiyacı da yoktur.
Kastamonu İl Özel İdaresi Genel Sekreter Zafer Karahasan, Kastamonu gündemini bir süredir meşgul eden Özel İdare'ye ait taşınmazların satışı ile ilgili önemli mesajlar verdi. Karahasan, Nasrullah Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Erkan Yılmaz'ın sorularını cevapladı. İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği makamında gerçekleşen röportaj da konuşan Karahasan, taşınmazların satışı noktasında değerlendirmeler de bulundu.
“EN GÜÇLÜ ÖZEL İDARELERDEN BİRİSİYİZ”
Özel İdare'nin kaynaklarının bittiği, Özel İdare'nin bu satışlara bel bağladığı, bu satışları yapacak ve yoluna böyle devam edecek gibi bir hadisenin kesinlikle olmadı-ğının altını ısrarla çizen Zafer Karahasan: “Tam tersine, Kastamonu İl Özel İdaresi 51 İl Özel İdaresi içerisinde en güçlü Özel İdarelerden bir tanesidir” diye konuştu.
“HERKES GURUR DUYMALI”
Kastamonu İl Özel İdaresi'nin bugün itibariyle banka da 64 Milyon TL civarında nakit ödeneği olduğunu belirten Karahasan: “Biz gayrimenkul olarak da Türkiye’de 51 İl Özel İdaresi içerisinde en zengin İl Özel İdarelerden bir tanesiyiz. Diğer taraftan da en büyük makine parkına ve iş yapabilme kapasitesine sahibiz. Bunları herkesin bilmesi ve bununla da gurur duyması gerekir” dedi.
“TALEPLERE, MEMLEKET YARARINA POZİTİF KARŞILIK VERİYORUZ”
Kastamonu İl Özel İdaresi'nin bugün önemli bir borcu olmayan, tüm projelerini yürüten ve yöneten bir kurum olduğunu kaydeden Genel Sekreter Karahasan, sözlerini şöyle sürdürdü: “İl Özel İdaresi Genel Sekreterliği 2005 yılında kurulmuş olmasına rağmen halen kamuoyunda kurumun yaptığı işlerle ilgili birçok insan tam bilgiye sahip değil. Ben bunu bir kez daha tekrarlamak istiyorum. 5302 sayılı yasayla kurulan İl Özel İdaresi Genel Sekreterlikleri, eski Köy Hizmetleri’nin tasfiye olup yapmakta olduğu, kırsaldaki tüm alt yapı hizmetlerini, diğer taraftan il sınırları içerisindeki mücavir alan dışındaki tüm imar işlerini, ruhsat, işlerini, 2A grubu maden işlerini, ruhsat ve denetim işlerini, diğer taraftan da paydaş kuruluşların tüm yatırım işlerini yapmaktadır. Ayrıca sahibi ve ödeneği olmayan işlerin de sahibiyiz. Kastamonu İl Özel İdaresi, gelen taleplere memleket yararına pozitif anlamında karşılık vermektedir. Kurumumuz profesyonelleşmiş bir yapıya sahiptir ve çok güçlüdür. Zaten yapılan işlerde de, ortaya konulan proje-lerde de bu çok belirgin bir şekilde ortaya çıkmıştır.”
“153 TAŞINMAZIN SADECE 3’Ü KAYNAK OLUŞTURACAK CİNSTEN”
Karahasan, Özel İdare'nin satışa çıkartılan taşınmazları ile ilgili de şu cümleleri kullandı: “153 adet satılacak taşınmazımız bulunuyor. 153 taşınmaz arasında ekonomik anlamda değeri olan ve para edecek sadece 3 tesisimiz var. Eski TURAŞ Oteli diye tabir edilen, şu anda Sağlık Bakanlığı’nda olan ve Diyaliz Merkezi olarak kullanılan varlığımız, yine eski Sanayi’deki Çıraklık Eğitim Merkezi olarak bildiğimiz varlığımız, bir diğeri de İnebolu yolu üzerindeki eski tavuk çiftliğidir. Şayet bir kaynak oluşturacaksa, bu taşınmazlar arasında bu üç varlığımız öne çıkıyor” dedi.
“BU BİR ENVANTER TEMİZLİĞİDİR”
Karahasan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Diğer 150 taşınmaza gelecek olursak; bazı yanlış bilgiler var. Yanlış bilgilendirmelerden kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Bu 150 varlığın 23 tanesi İhsangazi ilçemiz de bulunan vasfı taşınmaz olan birçoğunun da hisseleri olan arazilerden oluşu-yor. Diğer taraftan, bilindiği üzere Kastamonu’da kapanan tek belde Ortalıca beldesi idi. Kanun gereği borçları, alacakları ve mal varlıkları İl Özel İdaresi’ne devredildi. Biz Ortalıca beldesinden yaklaşık 1,5 milyon lira borç devraldık. Ortalıca içerisinde de yine ortalama 300 m2 ile 650 m2 arasında değişen 116 parselimiz var. İhsangazi ve Ortalıca’yı ele alırsak toplam 139 tanesi bir nevi envanter temizliği diye değerlendirebiliriz. Bunun getireceği kaynak çok asgari düzeyde. Biz burada sadece bir envanter temiz-liği ile oradaki insanlarımızın işlerini çözmüş olacağız. Kısaca şöyle söylemek isterim; örneğin Tosya Ortalıca’dan bize kalan gayrimenkullerin satış bedeli, maksimum fiyatta satılmış olsa bize devralan borcun belki yarısını bile ya karşılayacak, yada karşılamayacak. Dolayısıyla, birincisi bu bir envanter temizliğidir. Yani İl Özel İdaresi’ne bir kaynak sağlamak çabası da değildir. Şu anda İl Özel İdaresi’nin buna bir ihtiyacı da yoktur.”
Taşınmazların daha önceden tespit edilen ve bilinen kişilere satılacağı yönündeki söylentilerle ilgili olarak da konuşan Zafer Karahasan: “Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değildir. Bunlar 2886 sayılı yasanın açık artırma yöntemiyle satılacaktır. Bu konudaki yaklaşım gerçeği yansıtmamaktadır. Dolayısıyla gündemi meşgul ettiği gibi bir hadise ortada yoktur” dedi.
“BURALAR DA ÖZEL İDARE’NİN YAPACAĞI BİR PROJE YOKTUR”
Kaynak teşkil edebilecek ve öne çıkan üç taşınmazla ilgili olarak da Karahasan şu detayları kamuoyu ile paylaştı: “Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu kuruluşlarına ya da resmi hüviyeti olan yerel yönetimlerin satışlarında kanun yoluyla uyguladığı bir istisnai durum var. İsterse o kamu kuruluşuna rayiç bedeli üzerinden satılabiliyor. Bizim bu 3 varlığımızdan bir tanesi hastane de kiralık, Sağlık Bakanlığı'nda ve kiralık hastane olarak kullanılıyor. Diğeri de merkez sanayi bölgesi içerisinde belediyeye ait olan bir birimin sınırında... Eğer rayiç bedel üzerinden belediye almak isterse bu bahsedildiği gibi birisine değil, belediyeye verilecektir. Keza Sağlık Bakanlığı için, şu an kullanmakta olduğu tesis -eski tabiriyle Turaş Otel- Sağlık Bakanlığı'na ait ve Sağlık Bakanlığı da rayiç bedel üzerinden almak istiyorsa bu verilecektir. Bizim herhangi bir mülkü birisine pazarlama ya da satma gibi bir durumumuz yoktur. Bu-ralar da Özel İdare'nin yapacağı bir proje de yoktur. Diğer taraftan bir tane mülkümüz var; o da mücavir alan içersine girmiş, değerlenmiştir. O bir kaynak oluşturabilir. Kastamonu'da belki birkaç tane yol ya da içme suyu projesi yapılabilir. Tavuk Çiftliği de dediğim gibi kanun çerçevesinde, açık artırma usulüyle il encümeni tarafından satışı yapılacaktır, şeffaf ve açık bir şekilde...”
“KASTAMONU’NUN MENFAATLERİ SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA ÖZEL İDARE POZİTİF KATKI SAĞLIYOR”
Karahasan, konuşmasının devamında Özel İdare'nin Kastamonu için ortaya koyduğu dinamikler ve projelerden söz etti. Bunların göz ardı edilmemesi ve iyi bilinmesi gerektiğini kaydeden Karahasan: “Mesela insanlarımız biliyor mu bölge hastanesinin 70 dönüm arazisinin Özel İdare'nin bedelsiz verdiğini? Biliyor mu insanlar yeni bölge hastanesine Hacı Orta mevkisinden, terminal mevkisine inen yola 11 dönüm yolun Özel İdare'den bedelsiz verildiğini? Biliyor mu insanlar, mevcut tek üst geçitimiz olan Terminal Kavşağı'ndaki üst geçitin güvenlik yolu için Özel İdare'nin 11 dönüm araziyi bedelsiz verdiğini? Kastamonu'nun menfaatleri söz konusu olunca Özel İdare, buna aktif ve pozitif bir şekilde katkı sağlamaktadır, daha da sağlayacaktır. Biliyor mu insanlarımız, belki yüz yıldır sahip çıkılamayan ve orman vasfına bürünmüş Özel İdare'nin mülkiyetinde olan eski Botanik Parkı diye tabir edilen Toplu Tepe mevkisindeki 105-111 hektarlık araziden 2B kapsamında 116 dönüm arazi çıkartıldığını? Ve buraya bir açık hava müzesi ve yaban parkı yapılacak bir proje için çalışıldığını? Bunlar, Özel İdare'nin Kastamonu için özel olarak üstlendiği projelerdir. Yine İl Özel İdaresi zamanında, havalimanı yapılırken de karşı çıkılmıştı. Karşı çıkanlar şu anda havalimanını en çok kullanan insanlardır. Bazen karşılaşıyorum havalimanında ve sadece gülüyorum. Ne demek istediğimi anlıyorlar ama cevap veremiyorlar. Türkiye'de havalimanı yapan tek kurum Kastamonu İl Özel İdaresi'dir. Alt yapısıyla ve üst yapısıyla... Bu çok önemli. Belki başka illerde ufak tefek katkılar sağlamıştır ama biz, herşeyimizle oradaydık ve uluslararası normlarda bir havalimanı yapıldı. Belki butik ama bugün dünyanın bütün uçaklarının inebileceği, Aneks 14 kriterlerine uygun, uluslararası düzeyde bir havalimanımız var. Kastamonulular bununla gurur duymalılar. Bunun altında da -tevazu göstermeye gerek yok- Özel İdare'nin imzası vardır. Eğer biz altyapı, havalimanının alanının hazırlanması anlamında bütün makine parkımızla, teknik personelimizle ve bize tahsisli olan arazilerin Devlet Hava Meydanlarına devreldilmesi anlamında aktif ve dinamik bir yapı göstermeseydik; bugün Kastamonu Havalimanı diye bir şey söz konusu olamazdı. Bizim Devlet Hava Meydanlarıyla yaptığımız protokol çerçevesinde 25 maddenin, 17'si tarafımıza aittir. Büyük bir kısmı, hem iş hem de maliyet anlamında bize aittir. Burada asıl önemli hadise şudur; biz bu kaynakları kendimiz yarattık. Kendi makine parkımızla, kendi iş gücümüzle, kendi malzeme ocaklarımızla... Kendi dinamiklerimizi ortaya koyduk. 2011 birim fiyatlarıyla, alt yapı ve dolgu anlamında yaklaşık 60 milyon liraya mal olacak hizmeti biz, o günkü imkanlarla 13 milyo-na bitirdik. Havalimanının yapılışının temelini asıl bu teşkil eder. Ondan sonra da üst yapıları yaptık. Tabii hükümetimizde büyük destek verdi ve Kastamonu çok önemli bir projeyle; Kastamonu'yu sanayi anlamında, turizm anlamında, eğitim anlamında, sağlık merkezi olma anlamında tetikleyecek ve bölgesinin lideri durumuna getirecek bir işe imza attık” dedi.
“KAYNAK İHTİYACIMIZ OLSA DOĞA KÜLTÜR KÖYÜ VE MERKEZ ORTAOKULU ARSASI SATILIRDI”
Sözü Ilgaz'da yapılan Yurdun Tepe Tesisleri'ne getiren Karahasan: “İsviçrelilerle çalışarak, Ilgaz'da çok önemli bir tesis yaptık. Bu tesisin bugün ki değeri 40 milyon liranın üzerindedir. Burada birçok iş, kayak pistleri, -ki 5 bin metrenin üzerinde kayak pistine sahibiz. İki etaptan oluşan- ulaşım yolları, tüm izinleri ve ruhsatları, makineli çalışmaları İl Özel İdaresi tarafından yapılmıştır. Yine diğer ihale işlemleri de Özel İdare tarafından takip edilmiş ve yaptırılmıştır. Bu, Özel İdare'nin gücünü ortaya koymaktadır. Güçlü olmayan bir Özel İdare bunları yapabilir mi? Ama her ne hikmetse; Kastamonu teşekkürü az, şikayeti fazla olan bir il. Ben o kadar iş yaptım, diyebilirim ki bu noktada çok az kişiden teşekkür aldık. Ama böyle bizim işimizin binde biri bile olmayan; çok basit bir satış hadisesi, çok enterasan bir şekilde gündem oluyor Kastamonu'da. Bu bir envanter temizlemedir. Hadise bu kadar basittir. Ne bir kaynak yaratma hareketidir, ne birilerine bir şeyler pazarlama, ne de hoyratça satıştır. Hiç alakası olmayan bir meseledir. İnsanların başka şeyler konuşması lazım. Bugün İl Özel İdaresi'nin tapulu malı ve mülküdür Merkez Ortaokulu'nun olduğu arsa. Değerini mukayase edebilir misiniz? Oraya tekrar okul yapılıyor. Özel İdare buna imkan tanımıştır. Burasının Milli Eğitim programına alınması sağlanmış, 32 derslikli, Kastamonu'nun en büyük okulu, Kastamonu'nun meydan dokusuna uygun olarak özel projelendirilmiştir. Biz kaynak yaratma derdinde olan bir kurum olsak, kalkarız Merkez Ortaokulu'nun arsasını Doğa Kültür Köyü'nü satarız. Yine Darende Camisi'nin yanında ki alan, ikinci bir büyük okul ihtiyacı için İl Özel İdaresi tarafından Milli Eğitim'e tahsis edilmiştir. Buradaki okul projesinde de İl Özel İdaresi, 2 milyon TL gibi bir nakit katkısında bulunmuştur. Eğer kaynak yaratma çabasında olsaydık, bu mülkleri satardık. Yine çok önemli olan OSB'de yaklaşık 176 dönüm arazimizi genişletme alanı için kullanıyoruz. Yine kendi mülkiyetimizdeki araziyi veriyoruz. Bu yine Özel İdare'nin gücüdür. Kastamonu'nun önemli hassasiyetlerine karşı vermiş olduğu önemli bir destektir” dedi.
“DOĞRU BİLDİĞİMİZ YOLDA YÜRÜMEK ZORUNDAYIZ”
Karahasan, açıklamalarını şu cümlelerle sonlandırdı: “Çok önemli işler yapıldı. Bunu hakikaten iyi niyetle ve objektif gözle bakan herkes görüyor. Biz, inandığımız ve doğru bildiğimiz yolda yürümek zorundayız. Kastamonu'yu düşünüyorsak; hangi görüşe sahip olursak olalım inandığımız ve doğru bildiğimiz şeyleri ortak akılla çözüme götürmek zorundayız. Yoksa bir anlamı olmaz.
Özel İdare, Kastamonu Turizmi için büyük önem taşıyan proje de düğmeye basıyor
Açık Hava Müzesi ve Yaban Parkı için 2018 proje yılı olacak
* “Saat Kulesi’nden başlayıp Şehitler Anıtı’na kadar uzanan arazide Açık Hava Müzesi ve Yaban Parkı yapmayı düşünüyoruz. Bu yıl bunu 2018 yatırım programına aldık. Bunun için de bir bütçe koyduk. Bu sene projelerin tamamını onaylayıp, nelerin yapılabileceğini ortaya koymak istiyoruz. Yani proje çalışmalarını bu sene bitirmek istiyoruz.”
* “İstiyoruz ki buraya giren insan 50-60 yıl öncesinin havasını soluyabilsin, buraya giren insan Anadolu’nun öz yiyeceklerini tadabilsin, buraya giren insan el emeği göz nuru işlerle buluşabilsin ve buraya giren insan doğayla haşır neşir olabilsin. İçeri de karacaların sülünlerin özgürce gezebildiği bir ortam yaratmaya çalışacağız.”
Kastamonu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Zafer Karahasan, Saat Kulesi ile Şehitler Anıtı arasındaki bölgede Açık Hava Müzesi ve Yaban Parkı yapmayı planladıklarını, bu projenin 2018 yatırım programına alındığını söyledi. Karahasan: “Bunun için de bir bütçe koyduk. Bu sene projelerin tamamını onaylayıp, nelerin yapılabileceğini ortaya koymak istiyoruz” diye konuştu.
Karahasan, Nasrullah Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Erkan Yılmaz'a açıklamalarda bulundu.
KASTAMONU’NUN KİMLİĞİNE VE İMAJINA UYGUN BÜYÜK BİR PARK PROJESİ
Özünde büyük projelere önem ve değer veren bir insan olduğunu, Kastamonu coğrafyasında, bu kentin turizmine katkı sağlayacak, tetikleyecek, Kastamonu’yu bölgesinin lideri ve vizyon bir il haline getirecek projeler ortaya koymak istediğinin altını çizen Karahasan: “İşte Havalimanı... Bizim için çok önemli, Ilgaz Yurdun Tepe Tesisi keza bizim için çok önemli. Şimdi ise yine büyük ve önemli bir proje üzerinde çalışıyoruz. 100 yıldır vilayetin envanterinde olan, mülkiyetinde olan, yaklaşık 111 hektar civarında orman vasfında bir arazimiz var. Burası; Saat Kulesi’nden başlayıp Şehitler Anıtı’na kadar uzanan arazidir. Zamanında Botanik Park adı altında Sayın Valimiz Enis Yeter döneminde bir takım yatırımlar yapılmış ama o zaman da izini olmayan, herhangi bir imarı olmayan şekliyle yapılmış. Ve nihayetinde hayat bulamamış. Şu anda elimiz de böyle bir hammadde var. Ben yaklaşık iki yıldır bunun üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyorum. Bu iki yıl zaman zarfından buranın hali hazır haritalarını çıkardık, burada ne yapılabilir sorusunun cevabını aradık. 2B çalışması kapsamında kadastro çalışmalarını tamamlayıp 116 dönüm imar yapılabilir 6 parsel arazi çıkardık. Burada şöyle bir tasarımımız oldu. Büyük bir park yapma düşüncemiz var. Bunu hayata geçirme anlamında da alt yapı çalışmamız oldu. Malum Kastamonu bir doğa kenti. Bana sorsalar, Türkiye’nin hatta Dünya’nın doğa kenti deseler Kastamonu çok kırmızı bir nokta derim. İşte biz Kastamonu’nun kimliğine ve imajına uygun böyle bir parkı şehir içinde yapmak istiyoruz. Bu çok büyük bir proje, bir yıllık değil belki de 10 yıllık bir proje. Ama Kastamonu bu projeye biran evvel başlamalıdır. Başlaması anlamında da biz alt yapı çalışmasını başlattık” diye konuştu.
“PROJE ÇALIŞMALARINI 2018 YILI İÇERİSİNDE BİTİRMEK İSTİYORUZ”
Açık Hava Müzesi ve Yaban Parkı ile ilgili artık tasarım projesi kısmına geldiklerini kaydeden Karahasan, proje çalışmalarını bu yıl içerisinde tamamlamak istediklerini söyledi. Karahasan: “Sayın Valimiz bu projeye çok büyük önem ve destek veriyor. Kendilerinin himayesi ve destekleriyle biz burada bir Açık Hava Müzesi ve Yaban Parkı yapmayı düşünüyoruz. Bu yıl bunu 2018 yatırım programına aldık. Bunun için de bir bütçe koyduk. Bu sene projelerin tamamını onaylayıp, nelerin yapılabileceğini ortaya koymak istiyoruz. Yani proje çalışmalarını bu sene bitirmek istiyoruz. Bu park içerisinde, Kastamonu’nun hem kültürel yapısını ortaya koyacak yapılar ile Kastamonu mutfağının sergilenebileceği gastronomi anlamında yiyeceklerin ve Kastamonu’nun tanıtımına dönük el sanatları ve dokumalarla ilgili bir alan ile Kastamonu’nun yapısına uygun bir yaban hayatının birlikte olacağı bir alan tasarlıyoruz. İstiyoruz ki buraya giren insan 50-60 yıl öncesinin havasını soluyabilsin, buraya giren insan Anadolu’nun öz yiyeceklerini tadabilsin, buraya giren insan el emeği göz nuru işlerle buluşabilsin ve buraya giren insan doğayla haşır neşir olabilsin. İçeri de karacaların sülünlerin özgürce gezebildiği bir ortam yaratmaya çalışacağız” dedi.
“TÜM KURUM VE KURULUŞLARIN AKTİF DESTEĞİNE İHTİYAÇ OLACAK”
Karahasan: “Bu proje, bizim ortaya koyduğumuz, mülkiyeti, fikri ve proje tasarımı bize ait olan bir proje ama buna başta yerel belediye olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşların da aktif destek vermesi gerekiyor. Bu proje hayat geçerken biz kendi mülkiyetimizi, kendi bilgi ve birikimimizi kullanacağız ve projelerini oluşturacağız. Ama yarın döndüğümüz zaman, mesela otel yaparken bize TKDK katkı vermeli, burada bir takım yaban hayatı ile ilgili envanter oluşturulmasında Milli Parklar bize destek vermeli. El Sanatları ile ilgili kurumlar ve özel teşebbüs bize destek olmalı. Çünkü bu öncelikle Kastamonuluların ve Türkiye’nin bir projesi olacak. Böylesine büyük bir proje. Ben bu projenin içinde olmaktan hem heyecan duyuyorum, hem de kendimi çok şanslı hissediyorum. Özel İdare’nin ortaya koyacağı önemli bir projedir bu… Gücü olmayan bir Özel İdare bu işlerle uğraşamaz, ancak rutinde boğulur” şeklinde konuştu.
“GELECEĞİ KURGULAYAN BİR KURUMUZ”
Kastamonu'nun yol ağı ile Türkiye’nin en büyük üçüncü ili konumunda olduğunu belirten Zafer Karahasan: “Kalıcı yollar yapma anlamında büyük adımlar attık. Yeni bir asfalt plenti kurduk, artık ana grup köy yollarımızı BSK yapacağız. Bunun da haritasını çıkarttık. Artık nerede bir yara varsa oraya pansumanla gitmeyeceğiz. Bir yol haritamız var, yani bizim bu yıl ve seneye yapacağımızla ilgili yol haritamız var. Bu kurumsallaşmanın ve gücün getirdiği bir şeydir. Şayet sizin gücünüz varsa geleceği kurgulayabilirsiniz. Şayet gücünüz yoksa sadece rutini ve geçmişi temizlersiniz. Kastamonu İl Özel İdaresi geleceği kurgulayan, stratejik planların içerisinde bir takım hadiseleri ortaya koyan bir Özel İdare’dir. Arsasını verdiğimiz, Kastamonu’nun en eski okullarından birisidir Merkez Ortaokulu’dur. Ben de bu anlamda kendimi yine çok şanslı hissediyorum. Kendi mezunu olduğum okula aynı adla, aynı yerde Kastamonu dokusuna uygun bir okul yapıyoruz. İnşallah bittiği zaman görülecek, meydan dokusuna uygun, taş kaplama, her türlü imkanı olan bir okul yapıyoruz. İnşallah 2019-2020 eğitim öğretim yılına biz bu okulu açmış olacağız” dedi.
YURDUN TEPE HIZ KAZANIYOR
Karahasan sözlerine şöyle devam etti: “Yurdun Tepe’de bir hukuki süreç vardı. Çok yoğun çalışmalarımız neticesinde, sağolsun Sayın Valimizin de burada büyük destekleriyle bir sulh name imzaladık. Mahkeme neticelerini beklemeden sulh ile işi çözdük. Bu yıl yoğun bir çalışma temposunda bu bölgede çalışacağız. İnşallah bir aksilik olmadığı taktirde 2018-2019 kış sezonunda Yurdun Tepe kayak tesisi kayak severlerle buluşacak.”
“GÜÇLÜ BİR ÖZEL İDARE VAR”
“2017 yılında, 108 kilometre birinci kat asfalt programlamışız. Bunun 61 kilometresini yapmışız. Nedeni de şudur. Birinci kat asfalta uygun olmadığı için kazımışız. Bu yıl da birinci kat asfaltını yapacağız. Dolayısıyla buradaki fiziki gerçekleşmemiz yüzde 60’da kalmış görünüyor. İkinci kat asfaltta 384 kilometre programımız vardı, 333 kilometresini yapmışız. Burada da yüzde 88’lere gelmişiz. Burada da eksik kalan kısım yetiştiremediğimizden değil, ikinci kat asfalta uygun olmadığından birinci kat asfalt yapılacak pozisyonda olmasıdır. BSK anlamında 51 kilometre programlamışız, 57 kilometre yapmışız. Yani yüzde 110’a çıkmışız. Sıcak asfalt noktasında önemli bir adım atmışız. Yine 9 bin metre kare köylerimize kilitli parke yapmışız, programımızı tamamlamışız. Asfalt yama ve bakım bin kilometre programlamışız, 1200 kilometresine bakım yapmışız. Yani neredeyse yol ağımızın yarısı bakımdan geçmiş. Yine 71 kilometre filler yol planlamışız, 80 kilometre yapmışız. Malzemeli bakımda ise 650 kilometre programımız var, 660 kilometre yapmışız. Tabloya baktığımız zaman birinci kat asfaltları dediğim sebeplerden dolayı katmazsak neredeyse hepsinde yüzde yüzleri bulmuşuz yada geçmişiz. Bunun maliyeti, burada yapılan işleri eğer tamamen birim fiyatlarla hareket ederseniz 50 milyon tl’nin üzerinde bir rakam ortaya çıkar. Biz bütün bu işleri 23,5 milyon tl’ye bitirmişiz. Bu Özel İdare’nin ortaya koyduğu güçtür, makine parkıdır, insan gücüdür, malzeme ocaklarını kendisi kullanma meselesidir, asfalt plentleridir. Yani güçlü bir Özel İdare var. Maliyetleri düşürüp, az kaynaklarla çok fazla iş yapan, iş yapma kapasitesi olan, iş yapma çabasında olan bir Özel İdare var.”
“35 YILDA YAPILANIN DAHA FAZLASI 8 YILDA YAPILDI”
“Ben göreve atanmadan önceki kapasitelerimizin neredeyse üç katını geçmiş durumdayız. Eleştiri için değil, mukayese anlamında rakamlar vermek istiyorum. Öncelikle altını çiziyorum, bu güzel memlekete hizmet eden, tek bir çivi çakan herkese minnettarız. Allah hepsinden razı olsun. Bu aynı zamanda Türkiye ve Kastamonu’nun nereden nereye geldiğinin de bir göstergesi. İmkanlarının nereden nereye geldiğinin göstergesidir. Bakın Toprak Su, eski YSE, Köy Hizmetleri gibi kurumların 35 yıl boyunca kırsal kesimde Kastamonu’da yapmış olduğu asfalt yol 1365 kilometre… Yani 2009’da benim göreve geldiğimde envanterdeki asfalt yol 1365 kilometreydi. 2009-2017 arasında 8 yılda 1365’den aldığımız yolu 2 bin 800’lere getirdik. Yani bu ne demektir, 35 yılda yapılan yoldan daha fazlası 8 yılda yapıldı. Bu çok önemlidir.”
“ÇÖP TOPLAMA AĞIMIZI GENİŞLETİYORUZ”
“Şu anda Kastamonu’da bunu iftiharla söylüyorum, ulaşılamayan hiçbir nokta yoktur. Biliyorsunuz su, göreceli bir kavramdır. Hergün öngöremediğiniz şekilde problemler çıkar ama su anlamında çok sıkıntılı olan, suyu olmayan hiçbir nokta yoktur. Bunlar Kastamonu açısından önemli bir veridir. Evet, yapmamız gereken çok şey var. Kastamonu'nun kırsal anlamda daha çok kaynağa, daha çok işe ihtiyacı var. Biz öncelikle grup köy yollarını BSK olarak -ki çalışmalarımız çok hummalı bir şekilde devam ediyor- bitirmeliyiz. Diğer taraftan mahalle yollarının standartını yükseltmeliyiz. Bizim köy merkezlerimizin meydanlarını mutlaka parkeyle buluşturmamız lazım. Yine biz 2017 yılında kırsalda, pilot bölgelerimizde çöp hizmeti de vermeye başladık. Böyle bir coğrafyada çöp hizmetini başlatmak öyle kolay değildir ve bu noktada çok başarılı olduğumuza inanıyorum. Vatandaşlarımızdan gelen tepki son derece olumlu. Biz bu sene, bu çöp toplama ağımızı da genişletiyoruz ayrıca... Ve bu daha da genişleyerek devam edecek.”